billig (veraltend)

listen to the pronunciation of billig (veraltend)
Английский Язык - Турецкий язык

Определение billig (veraltend) в Английский Язык Турецкий язык словарь

reasonable
{s} makul

Onu icat eden profesör, üniversiteden makul bir ücret hakkına sahip - The professor who invented it has the right to reasonable remuneration from the university.

Her şahsın dinlenmeye, eğlenmeye, bilhassa çalışma müddetinin makul surette sınırlandırılmasına ve muayyen devrelerde ücretli tatillere hakkı vardır. - Everyone has the right to rest and leisure, including reasonable limitation of working hours and periodic holidays with pay.

reasonable
mantıksal
reasonable
uygun
reasonable
{s} akılcı
reasonable
{s} akla yatkın
reasonable
reasonableness uygunluk
reasonable
haklı

Şu an onların fikirlerini yermek kolay, fakat onlar o zaman epey haklı göründü. - It's easy to lampoon their ideas now, but they seemed quite reasonable at the time.

reasonable
münasebetli
reasonable
kabul edilebilir
reasonable
orta derecede
reasonable
düşünen
reasonable
akla uygun
reasonable
akıllı
reasonable
oldukça

O oldukça makul bir fiyat. - That's a fairly reasonable price.

Buradaki fiyatlar oldukça makul. - The prices here are quite reasonable.

reasonable
reasonably makul surette
reasonable
{s} orta derecede, çok da fena olmayan: You've a reasonable chance of being accepted by that
Немецкий Язык - Английский Язык
within reason (postpositive)
reasonable