All this worldly wisdom was once the unamiable heresy of some wise man.
- Bütün bu dünyevi bilgelik bir zamanlar herhangi bir bilge adamın sevimsiz sapıklığıydı.
He doesn't appear to be wise, does he?
- O, bilge görünmüyor, değil mi?
Our mayor is a good and wise man.
- Belediye başkanı iyi ve bilge bir adam.
A wise man once said, life is a series of disappointments.
- Bir bilge bir defasında yaşamın hayal kırıklıkları dizisi olduğunu söyledi.