She left without saying even a single word.
- Tek bir kelime bile etmeden ayrıldı.
You know what my idiot son's doing? Even now he's graduated from university he spends all his time playing pachinko instead of getting a job.
- Aptal oğlumun ne yaptığını biliyor musun? Şimdi bile o üniversiteden mezun olup iş bulmak yerine tüm zamanını pachinko oynayarak geçiriyor.
Nobody can do that as well as me, not even Tom.
- Kimse bunu benim kadar iyi yapamaz, Tom bile
Nobody can do that as well as I can, not even Tom.
- Kimse bunu benim yapabildiğim kadar iyi yapamaz, Tom bile.
He'll play golf even if it rains.
- Yağmur yağsa bile golf oynayacak.
I will go even if it rains.
- Yağmur yağsa bile gideceğim.
Tom said he didn't care about Mary's past even though he really did.
- Tom gerçekten ilgilenmiş olsa bile Mary'nin geçmişiyle ilgilenmediğini söyledi.
Even though you don't like this, you must eat it.
- Bunu sevmesen bile, yemelisin.
I haven't even looked at that yet.
- Ben daha ona bakmadım bile.
Did you even know that you could buy apples at that store?
- O dükkandan elma satın alabileceğini bile biliyor muydun?
I'll sharpen your knife for you.
- Sizin için bıçağınızı bileyeceğim.
Have you ever sharpened this knife?
- Bu bıçağı hiç biledin mi?
Tom sharpened the knives.
- Tom bıçakları biledi.
Mary sharpened the knives.
- Mary bıçakları biledi.
Even if you lose lakhs, stay honest.
- Yüz bin kaybetsen bile, dürüst kal.
The child does not even know how to add.
- Çocuk nasıl toplama yapılacağını bile bilmiyor.
He didn't divulge the information, not even under pain of torture.
- O, işkence acısı altında bile bilgileri açıklamadı.
Tom bought a camera just a couple of days ago, but he's already lost it.
- Tom sadece birkaç gün önce bir kamera aldı fakat çoktan kaybetti bile.
I've already bought my ticket.
- Ben zaten biletimi aldım.
In critical moments even the very powerful have need of the weakest.
- Kritik anlarda en güçlülerin bile zayıflara ihtiyacı vardır.
It can be very cold here even in May.
- Mayısta bile burada hava çok soğuk olabilir.
Berbat safra kesesi ameliyatından sonra, hasta hem mecazi olarak hem de kelimenin tam anlamıyla, safra ile doluydu.
- After the botched gallbladder surgery, the patient was filled with bile, both figuratively and literally.
Safra kesesi safra üretir.
- The gallbladder produces bile.