Bize hiçbir şey kanıtlamak zorunda değilsin.
- Du musst uns nichts beweisen.
Onu mahkûm etmek için suçla ilgili yeterli kanıt yoktu.
- Es gab nicht genug Beweise, um ihn des Vergehens schuldig zu befinden.
Onlar gösterilerini durdurmaya söz verdi.
- They promised to stop their demonstrations.
Sendika gösteriye katıldı mı?
- Did the union participate in the demonstration?
O, muhtemelen insanların gerçekten protesto yapmak yerine sadece boy göstermek için gösterilere gittiklerini kastediyordu.
- He probably meant that people go to demonstrations just to show up instead of actually protesting.
Muhtemelen insanların gösterilere protesto etmek için değil, sadece kendilerini göstermek için gittiklerini demek istiyor.
- He probably meant that people only go to demonstrations to show themselves and not to protest.