beständig

listen to the pronunciation of beständig
Немецкий Язык - Турецкий язык
devamlı, sürekli, kalıcı
bı'ştendih sürekli, sabit; dayanıklı
sürekli, daimi; değişmez, sabit; dayanıklı
{bı'şterkın} güçlendirmek; doğrulamak
Английский Язык - Турецкий язык

Определение beständig в Английский Язык Турецкий язык словарь

constant
{s} sabit

Kan akışı genellikle sabit ve süreklidir. - The blood stream is usually constant and continuous.

x bir reel sayı olmak üzere, x² + kx - 3k > 0 eşitsizliğinde k sabitinin alabileceği değer aralığını bulunuz. - Determine the range of values of the constant k to which the quadratic inequality x² + kx - 3k > 0 holds for any real value of x.

constant
{s} daimi

Bu daimi bir sorundur. - This is a constant problem.

Evi terk ettiğinden beri hayat onun için daimi bir mücadele haline geldi. - Life seems to have been a constant struggle for her ever since she left home.

abiding
{s} kalıcı
constant
kararlı
constant
aralıksız
constant
sabit katsayı
constant
değişmez katsayı
abiding
devamlı
abiding
ebedi
abiding
sonsuz
abiding
muhkem
constant
sebatkâr
abiding
{s} kalıcı, daimi; baki
abiding
{s} daimi
constant
constantly daima
constant
{s} sadık
constant
(sıfat) daimi, sabit, değişmez, sürekli; ısrarlı, sebatlı, sadık, vefalı; durağan