Tom endişeli görünüyor.
- Tom looks apprehensive.
Endişeli görünüyorsun.
- You seem apprehensive.
Örümceklerden korkan insanlar var.
- There are people who are afraid of spiders.
Her zaman korkan insanların işe yaramaz olduğunu düşünüyorum.
- I think people who are always afraid are useless.
O, çok korkmuş görünüyor.
- She looks very much afraid.
O korkmuş hissetmeye başladı.
- He began to feel afraid.
Korkarım yanlış bir numara çevirdiniz.
- I'm afraid you have dialed a wrong number.
O, karanlıktan çok korkar.
- She is very afraid of the dark.
She was anxious about her children's health.
- Sie war um die Gesundheit ihrer Kinder besorgt.
Tom is anxious about his future.
- Tom ist besorgt über seine Zukunft.