besonnen

listen to the pronunciation of besonnen
Немецкий Язык - Турецкий язык
ölçülü, ihtiyatlı, temkinli, tedbirli, basiretli
{bı'zonın} temkinli, tedbirli
bı'zonın temkinli, tedbirli
Английский Язык - Турецкий язык

Определение besonnen в Английский Язык Турецкий язык словарь

discreet
{s} sağduyulu

Tom sağduyulu, değil mi? - Tom is discreet, isn't he?

Tom oldukça sağduyulu oluyor, değil mi? - Tom is being quite discreet, isn't he?

discreet
{s} ağzı sıkı

Merak etme Mary, ben ağzı sıkı olacağım. - Don't worry, Mary, I'll be discreet.

Tom son derece ağzı sıkı. - Tom is extremely discreet.

discreet
(sıfat) tedbirli, ihtiyatlı, ağzı sıkı, sır saklayan, ketum, sağduyulu
discreet
{s} tedbirli
coolly
soğukkanlılıkla
coolly
serinkanlı bir şekilde
discreet
saygılı
discreet
dikkatli ve nazik
discreet
sakınımlı
bethought
anımsa
bethought
hatırlat
coolly
sakin/serin bir şekilde
discreet
akıllıca
discreet
basiret
discreet
basiretle
discreet
{s} denli, tedbirli; ağzı sıkı, ağzından çıkana dikkat eden
discreet
{s} sır saklayan
discreet
{s} ketum
Немецкий Язык - Английский Язык
sedate (person)
mellow
discreet
coolly
sober
level-headed
bethought
sober-minded
prudent
levelheaded
sich besonnen
remembered
sich besonnen
thought it/things over