You should pay more attention to nutrition.
- Beslenmeye daha fazla dikkat etmelisin.
You should complement your nutrition with vitamins.
- Beslenmeni vitaminlerle tamamlamalısın.
The Japanese's basic diet consists of rice and fish.
- Japonların temel beslenmesi pirinç ve balıktan oluşur.
Malnutrition occurs when a person's diet contains too few or too many nutrients.
- Kötü beslenme bir kişinin diyetinde çok az ya da çok besin içerdiği zaman oluşur.
In order to stay alive, humans need alimentation, which consists of foods and beverages.
- Hayatta kalmak için, insanların yiyeceklerden ve içeceklerden oluşan beslenmeye ihtiyacı var.
In order to stay alive, humans need alimentation, which consists of foods and beverages.
- Hayatta kalmak için, insanların yiyeceklerden ve içeceklerden oluşan beslenmeye ihtiyacı var.
Tom is a nutritionist.
- Tom bir beslenme uzmanıdır.
They fed a black and a white dog.
- Onlar bir siyah ve bir beyaz köpeği beslediler.
Tom fed the neighbor's cat while they were away.
- Tom onlar uzaktayken komşunun kedisini besledi.
The Amazon is fed by a large number of tributaries.
- Amazon, çok sayıda kollardan beslenmektedir.
Music feeds our imagination.
- Müzik bizim hayal gücümüzü besler.
The hungry birds were eating from the bird feeder.
- Aç kuşlar kuş besleyiciden yiyorlardı.
Knowledge of other cultures fosters a respect and tolerance for diversity.
- Diğer kültürlerin bilgisi çeşitlilik için saygı ve hoşgörüyü besler.
What kind of food should I be feeding my dog?
- Köpeğimi ne tür mamayla beslemeliyim?
How much should I be feeding my dog?
- Köpeğimi ne kadar beslemeliyim?
Both body and spirit are nurtured.
- Hem beden hem de ruh beslenir.
Sports nurture friendships.
- Spor dostlukları besler.
This food's not nourishing enough.
- Bu yiyecek yeterince besleyici değil.
It's important to nourish your children with good food.
- Çocuklarını iyi yiyeceklerle beslemen önemlidir.
Fish and meat are both nourishing, but the latter is more expensive than the former.
- Hem balık hem de et besleyici fakat sonraki öncekinden daha pahalı.
This fish is inexpensive but nourishing.
- Bu balık ucuz ama besleyici değil.
Malnutrition occurs when a person's diet contains too few or too many nutrients.
- Kötü beslenme bir kişinin diyetinde çok az ya da çok besin içerdiği zaman oluşur.
Any of us could suffer from malnutrition and not know it!
- Herhangi birimiz yetersiz beslenmeye maruz kalabilir ve bunu bilmeyebilir.
One third of children who die before the age of 5 die from malnutrition.
- 5 yaşından önce ölen çocukların üçte biri yetersiz beslenmeden ölüyor.