besides, but, excluding

listen to the pronunciation of besides, but, excluding
Английский Язык - Турецкий язык

Определение besides, but, excluding в Английский Язык Турецкий язык словарь

apart
ayrı

O, ailesinden ayrı yaşıyor. - He lives apart from his family.

Nasıl çalıştığını anlamak için ayrı şeyler almayı isterim. - I like to take things apart to see what makes them tick.

apart
birbirinden ayrı: The two
apart
parçalar

Çocuk radyoyu parçalara ayırdı. - The boy took the radio apart.

O, bir saati parçalara ayırdı. - He took apart a watch.

apart
başka

Bu daire, binadaki herhangi başka birinden daha büyüktür. - This apartment is bigger than any other one in the building.

Barak Obama dışında bütün Amerika Birleşik Devletleri başkanları beyazdır. - Apart from Barack Obama, all US presidents were white.

apart
bir yanda
apart
parçalar halinde
apart
uzakta

Tom çalıştığı yerden çok uzakta olmayan bir daire bulmalı. - Tom needs to find an apartment not too far from where he works.

Birçok kitap için, kapaklar çok uzaktadır. - For many books, the covers are too far apart.

apart
uyuşmayan
apart
bölüm bölüm
apart
bağsız
apart
ayrılmış
apart
parça parça

Şeyler parça parça oluyor. - Things are coming apart.

apart
set apart ayırmak
apart
müstakil bir şekilde
apart
drift apart sürüklenmek uzaklaşmak
apart
bağımsız olarak
apart
bir tarafa
apart
tedricen ayrı düşmek
Английский Язык - Английский Язык
{e} except
{e} apart
besides, but, excluding
Избранное