Onun aleyhindeki suçlama nedir?
- What's the accusation against him?
O, suçlamayı reddetti.
- He denied the accusation.
Cumhuriyetçi liderler suçlamayı reddetti.
- Republican leaders denied the charge.
Suçlama doğru değildi.
- The charge was not true.
Telefonumu şarj etmem gerekiyor.
- I need to charge my mobile.
Arabamın bataryasını şarj etmek zorundayım.
- I have to charge the battery of my car.
Tom saldırı ve darp ile suçlandı.
- Tom has been charged with assault and battery.
Tom saldırı ile suçlanıyor.
- Tom has been charged with assault.
Tom resmi olarak görevlendirilmedi.
- Tom hasn't been officially charged.
Sevmesen bile bu görevi almalısın.
- Even if you do not like it, you must take charge of it.