Maalesef, rapor doğru.
- Der Bericht stimmt leider.
Sınavda başarısız olan öğrencilerin isimleri bülten tahtasında ilan edildi.
- The names of the students who failed in the examination were posted on the bulletin board.
Size özel bir haber bülteni getirmek için bu programı kesiyoruz.
- We interrupt this program to bring you a special news bulletin.
Sınavda başarısız olan öğrencilerin isimleri bülten tahtasında ilan edildi.
- The names of the students who failed in the examination were posted on the bulletin board.
Size özel bir haber bülteni getirmek için bu programı kesiyoruz.
- We interrupt this program to bring you a special news bulletin.
I've finished typing the report.
- Ich bin mit dem Abtippen des Berichts fertig geworden.
This report admits of doubt.
- Dieser Bericht lässt Zweifel zu.
Ich habe bemerkt, dass Nachrichten über Menschenrechtsverletzungen in der Ukraine Esperantisten nicht interessieren.
- Ik heb gemerkt dat esperantisten berichten over schending van mensenrechten in Oekraïne niet interessant vinden.
Sie hat keine Nachricht hinterlassen.
- Zij heeft geen bericht achtergelaten.