Your ideas are different from mine.
- Senin fikirlerin benimkinden farklı.
Her bike is better than mine.
- Onun bisikleti benimkinden daha iyi.
She is a friend of mine.
- O benim bir arkadaşım.
The man driving the bus is a good friend of mine.
- Otobüs süren adam benim iyi bir arkadaşım.
It is easy for me to read this book.
- Bu kitabı okumak benim için kolay.
It's too hard for me.
- Bu benim için çok zordu.
I bought this book for myself, not for my wife.
- Ben bu kitabı karım için değil, kendim için satın aldım.
I can only speak for myself.
- Ben sadece kendim adıma konuşabilirim.
My opinion is similar to yours.
- Benim görüşüm seninkine benzer.
My dog is almost half the size of yours.
- Benim köpeğim neredeyse boyunuzun yarısı kadar.
The human is an egocentric animal.
- İnsan benmerkezcil bir hayvandır.
An egoist is someone who thinks only about himself, and not about me.
- Bir egoist, beni değil de sadece kendisini düşünen birisidir.
Tom has a mole under his left eye.
- Tom'un sol gözünün altında bir beni var.
Each molecule in our body has a unique shape.
- Vücudumuzdaki her molekülün benzersiz bir şekli vardır.
O utanç içinde başını eğdi.
- She bent her head in shame.