This voucher entitles you to a free drink on the house.
I made this clothing myself.
- Bu giysiyi ben kendim yaptım.
I can only speak for myself.
- Ben sadece kendim adıma konuşabilirim.
Put yourself in my place.
- Kendini benim yerime koy.
Put yourself in my position.
- Kendini benim yerime koy.
Tom is young, rich, spoiled and egocentric.
- Tom, genç, zengin, şımarık ve benmerkezcidir.
An egoist is someone who thinks only about himself, and not about me.
- Bir egoist, beni değil de sadece kendisini düşünen birisidir.
Each molecule in our body has a unique shape.
- Vücudumuzdaki her molekülün benzersiz bir şekli vardır.
Benzene molecules are hexagonal in shape.
- Benzen molekülleri altıgen şeklindedirler.
O utanç içinde başını eğdi.
- She bent her head in shame.