benachrichtigung

listen to the pronunciation of benachrichtigung
Немецкий Язык - Турецкий язык
[die] haber, bilgi, malumat; ihbarname, tebliğ¡
en. e. bı'na: hrihtigung haber, bilgi
en {bı'na: hrihtigung} e haber, bilgi
Английский Язык - Турецкий язык

Определение benachrichtigung в Английский Язык Турецкий язык словарь

information
bilgi

Sosyal görevliden Stevenson ailesi hakkındaki bilgiyi takip etmesi istedi. - The social worker was asked to follow up the information about the Stevenson family.

Renk koordinasyonu ile ilgili Kelly'nin raporunda sunulan bilginin alternatif bir teori oluşturmada faydalı olacağı anlaşilmaktadır. - The information presented in Kelly's paper on color coordination is seen to be of use in building up an alternative theory.

information
{i} danışma

Danışma masası nerede? - Where is the information counter?

Turist danışma merkezi isteyen herkese bir şehir haritası verdi. - The tourist information center gave a city map to whoever asked it.

information
{i} enformasyon
information
{i} haber

Tom için biraz haberim var. - I have some information for Tom.

Elektronik haber medya temel bilgi kaynağımızdır. - Electronic news media is our primary source of information.

information
danışma/bilgi
information
{i} şikâyet
information
{i} malumat

Yeterince malumatımız yok. - We don't have enough information.

information
bildirişim
information
(Felsefe) bilisi
information
(Tıp) bilgileme
information
Bilişim

John bilişim sistemlerinde eğitim aldı ama bilgisayarlarla çalışmaz. - John was trained in information systems, but he doesn't work with computers.

information
{i} bildirme

Yeryüzüne ilk çıkışından beri, insan oğlu bilgi topladı ve faydalı fikirleri diğer insanlara bildirme girişiminde bulundu. - Since their first appearance on earth, men have gathered information and have attempted to pass useful ideas to other men.

information
(Askeri) (INTELLIGENCE) BİLGİ (İSTİHBARAT): Gözetlemeler, raporlar, söylentiler, görüntü ve diğer kaynaklardan elde edilenler dahil, işleme tabi tutulduğu zaman istihbarat çıkarılabilecek olan değerlendirilmemiş bilgi
information
{i} iddia
information
(isim) bilgi, haber, istihbarat, danışma, enformasyon, bilgi edinme, bildirme, iddia, malumat, şikâyet
information
(Askeri) BİLGİ: İstihbaratta kullanım şekliyle, istihbarat üretilmesinde kullanılabilecek her nevi işleme tabi tutulmamış veriler. Bak. "information (intelligence) " ve "military information"
Немецкий Язык - Английский Язык
information
notification (of something)
apprisement
Benachrichtigung (von etwas)
notice (of something)
Benachrichtigung der nächsten Angehörigen
notification of next of kin
benachrichtigung
Избранное