belki, belki

listen to the pronunciation of belki, belki
Турецкий язык - Английский Язык
perhaps, maybe
belki
maybe

Maybe you'll come back to me? - Belki bana geri döneceksin?

Maybe this world is another planet's Hell. - Belki bu dünya başka bir gezegenin cehennemi.

belki
perhaps

Perhaps it will rain in the afternoon. - Belki öğleden sonra yağmur yağacak.

Hunger is perhaps the strongest of all human drives. - Açlık insan güdülerinin belkide en güçlüsüdür.

belki
perchance
belki
i dare say
belki de
it's possible that
belki de
maybe

Maybe Tom has problems. - Belki de Tom'un sorunları vardır.

Maybe we can make a deal. - Belki de bir anlaşma yapabiliriz.

belki de
may well be
belki de hiç
seldom
belki de hiç
if ever
belki
peradventure
belki
mayhap
belki
possibly

Can you possibly help me? - Belki bana yardımcı olabilirsiniz?

Tom said that he couldn't possibly eat any more. - Tom artık belki yemek yiyemiyeceğini söyledi.

belki
contingently
belki
perhaps, maybe
belki başka zaman
Maybe next time
belki de
probably

I'm probably hungrier than you are. - Ben belki de senden daha açım.

I'm very busy so probably I won't be able to come tomorrow. - Çok meşgulüm, bu nedenle belki de yarın gelemeyeceğim.

belki de
it's possible that ..., maybe
belki de
it may even be that
belki nevrozu
(Pisikoloji, Ruhbilim) perhaps neurosis
garip belki ama
strangely enough
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение belki, belki в Турецкий язык Турецкий язык словарь

BELKİ
(Osmanlı Dönemi) Kat'iyyetle. Dahi. Şüphesiz
BELKİ
(Osmanlı Dönemi) Umulur, ihtimal, olabilir
BELKİ
(Osmanlı Dönemi) Hattâ
belki
Olsa olsa, ya ... ya, ihtimal: "Belki bir sabah vakti, belki bir gece yarısı / Artık nefes almayı bırakıp gideceğiz."- Z. O. Saba
belki
Olsa olsa, ya ... ya, ihtimal
belki, belki
Избранное