It is possible to determine the age of these rocks through scientific studies.
- Bilimsel çalışmalar yoluyla bu kayaların yaşını belirlemek olanaklıdır.
It is hard to determine the distance.
- Uzaklığı belirlemek zor.
It is difficult to determine the state and safety of the radiation leakage.
- Radyasyon sızıntısının durumunu ve güvenliğini belirlemek zordur.
Planets are easy to identify because they don't twinkle like stars do.
- Gezegenleri belirlemek kolay, çünkü yıldızlar gibi parıldamazlar.
A spectrometer uses light to identify the chemical composition of matter.
- Bir spektrometre, maddenin kimyasal bileşimini belirlemek için ışık kullanır.
One's lifestyle is largely determined by money.
- Kişinin yaşam tarzı, büyük ölçüde para ile belirlenir.
They determined the date for the trip.
- Seyahat için tarihi belirlediler.
Why is it so difficult to establish that the nervous cell is the basic unit for the nervous tissue?
- Sinir hücresinin sinir dokusu için temel birim olduğunu belirlemek neden bu kadar zor?
A fact-finding committee was set up to determine the cause of the incident.
- Olayın nedenini belirlemek için bir gerçeği bulma komitesi kuruldu.
I set some goals for myself.
- Ben kendim için bazı hedefler belirledim.
Can you identify which coat is yours?
- Hangi ceketin seninki olduğunu belirleyebilir misin?
Planets are easy to identify because they don't twinkle like stars do.
- Gezegenleri belirlemek kolay, çünkü yıldızlar gibi parıldamazlar.
What was the determining factor in this case?
- Bu durumda belirleyici faktör neydi?
One's lifestyle is largely determined by money.
- Kişinin yaşam tarzı, büyük ölçüde para ile belirlenir.
They determined the date for the trip.
- Seyahat için tarihi belirlediler.
If you want to set the rules, you'll have to follow them by yourself.
- Kuralları belirlemek istiyorsan, onlara kendin uymak zorunda kalacaksın.
A fact-finding committee was set up to determine the cause of the incident.
- Olayın nedenini belirlemek için bir gerçeği bulma komitesi kuruldu.
It is difficult to peg the direction of interest deregulation.
- Faizi yeniden ayarlama yönünü belirlemek zordur.