Did he yes the veto?.
The water came up to his waist.
- Su onun beline kadar geldi.
What do you think Tom's waist size is?
- Tom'un bel ölçüsünün ne olduğunu düşünüyorsun?
He died soon after he received the documents.
- Belgeleri aldıktan kısa bir süre sonra öldü.
The role of the historian is less to discover and catalog documents than to interpret and explain them.
- Tarihçinin rolü daha az keşfetmek ve onları çevirmek ve açıklamak yerine belgelerin kataloğunu hazırlamaktır.
This chair has good lumbar support.
- Bu koltuğun iyi bel desteği var.
This chair has good lumbar support.
- Bu sandalye iyi bel desteğine sahip.
Recently, I've been putting on a little weight around my waist. I guess it's middle-age spread.
- Son zamanlarda, belimin etrafında biraz kilo alıyorum. Sanırım bu orta yaş yayılması.
To determine its origin, we must go back to the middle ages.
- Onun kökenini belirlemek için orta çağlara geri gitmeliyiz.
It's quite obscure what this sentence means.
- Bu cümlenin ne anlama geldiği çok belirsiz.
His thesis doesn't make sense. To begin with, its theme is obscure.
- Onun tezi bir anlam ifade etmiyor. Öncelikle onun teması belirsiz.
It appeared that war would come.
- Savaşın geleceği belliydi.
Upon receiving your Certificate of Eligiblity, please come to the Japanese Embassy in London.
- Yeterlilik Belgeni aldıktan sonra, lütfen Londra'daki Japon Büyükelçiliği'ne gel.
Babylon is taken, Bel is confounded, Merodach is broken in pieces; her idols are confounded, her images are broken in pieces.
Her obvious nervousness belied what she said.
He found it by experience, and made good use of it in his own person, if Plutarch belie him not .
Tom hükümetin yabancılar hakkındaki gerçeği gizlemek istediğine inanıyor.
- Tom believes that the government wants to hide the truth about aliens.