belgelenmek

listen to the pronunciation of belgelenmek
Турецкий язык - Английский Язык
to be documented
belgele
{f} documented

There's no documented proof. - Belgelenmiş bir kanıt yok.

belgele
authenticate
belgele
documenting
belgele
document

The role of the historian is less to discover and catalog documents than to interpret and explain them. - Tarihçinin rolü daha az keşfetmek ve onları çevirmek ve açıklamak yerine belgelerin kataloğunu hazırlamaktır.

Divide the pile of documents equally, and take them one by one to either side of the room. - Belgelerin yığınını eşit şekilde böl, ve onları birer birer odanın her iki tarafına koy.

Турецкий язык - Турецкий язык
İki yıl üst üste aynı sınıfta kalan öğrenci okuldan çıkarılmak
Belgeleme işine konu olmak
belgelenme
Belgelenmek işi
belgelenmek
Избранное