He died soon after he received the documents.
- Belgeleri aldıktan kısa bir süre sonra öldü.
The document was distributed to all department heads.
- Belge tüm bölüm başkanlarına dağıtıldı.
The document records that the war broke out in 1700.
- Belge kayıtları savaşın 1700 yılında patlak verdiğini yazıyor.
Tom entered the conference room, carrying a large cardboard box full of documents.
- Tom konferans odasına girdi, belgelerle dolu büyük bir karton kutu taşıyordu.
Upon receiving your Certificate of Eligiblity, please come to the Japanese Embassy in London.
- Yeterlilik Belgeni aldıktan sonra, lütfen Londra'daki Japon Büyükelçiliği'ne gel.
I saw Tom's birth certificate.
- Tom'un doğum belgesini gördüm.
President Lincoln wrote all five of these documents.
- Başkan Lincoln bu belgelerin tüm beşini yazdı.
The role of the historian is less to discover and catalog documents than to interpret and explain them.
- Tarihçinin rolü daha az keşfetmek ve onları çevirmek ve açıklamak yerine belgelerin kataloğunu hazırlamaktır.
This document was actually written by Tom.
- Bu belge aslında Tom tarafından yazıldı.
A note was attached to the document with a paper clip.
- Bir not bir ataş ile belgeye tutturuldu.
Tom opened his briefcase and pulled out a couple of documents.
- Tom evrak çantasını açtı ve birkaç belge çıkardı.
I'm going to watch a documentary.
- Bir belgesel izleyeceğim.
I watched a documentary.
- Bir belgesel izledim.
The role of the historian is less to discover and catalog documents than to interpret and explain them.
- Tarihçinin rolü daha az keşfetmek ve onları çevirmek ve açıklamak yerine belgelerin kataloğunu hazırlamaktır.
Divide the pile of documents equally, and take them one by one to either side of the room.
- Belgelerin yığınını eşit şekilde böl, ve onları birer birer odanın her iki tarafına koy.
Some important papers are missing from the files.
- Dosyadaki bazı önemli belgeler kayıp.
Tom hid some papers behind his back.
- Tom arkasında bazı belgeler sakladı.