belegend

listen to the pronunciation of belegend
Английский Язык - Турецкий язык

Определение belegend в Английский Язык Турецкий язык словарь

proving
{i} ispatlama
documenting
belgeleyerek
proving
ispat
proving
tecrübe
proving
deney
proving
{f} ispatla
surfacing
{f} ortaya çık
surfacing
kaplama
allocating
tahsis edilen
documenting
belgele
occupying
İşgalci, işgal eden
proving
ispatlayarak
surfacing
ortaya çıkararak
documenting
belgeleme
proving
{i} deneme
proving
(Tıp) Neticeye ulaşmak için yapılan deney, probe
proving
{i} kanıtlama

Bu aptalca tavırlarıyla Maria kendi kibrini kanıtlamaktan daha fazlasını yapmaz. - With these stupid attitudes, Maria doesn't do more than proving her own arrogance.

Bir avukatın işi müvekkilinin suçsuz olduğunu kanıtlamaktadır. - An attorney's job is proving that his client is innocent.