belege

listen to the pronunciation of belege
Немецкий Язык - Турецкий язык
Belgeler
Английский Язык - Турецкий язык

Определение belege в Английский Язык Турецкий язык словарь

documents
belgeler

Lütfen belgeleri bu odadan çıkarma. - Please don't take the documents out of this room.

Belgeleri aldıktan kısa bir süre sonra öldü. - He died soon after he received the documents.

receipts
(Ticaret) hasılat
receipts
gelir
receipts
makbuzlar

Sami makbuzları Leyla'ya gösterdi. - Sami showed Layla the receipts.

Lütfen tüm makbuzlarınızı saklayın. - Please keep all your receipts.

documents
evraklar

Bu evraklara göz gezdirmeni isteyebileceğini düşündüm. - I thought you might want to look over these documents.

Evrakları sana gösterebilirim. - I can show the documents to you.

receipts
gelir/makbuzlar
receipts
ödendi kabul et