belastete

listen to the pronunciation of belastete
Английский Язык - Турецкий язык

Определение belastete в Английский Язык Турецкий язык словарь

afflicted
bağrı yanık
afflicted
hastalığa yakalanmış
loaded
(Argo) kafası dumanlı
loaded
(Argo) çakırkeyif
afflicted
{s} (zihinsel/bedensel bakımdan) özürlü
afflicted
müteessir
afflicted
özürlü
loaded
zengin
loaded
tuzak dolu
loaded
dolu

Bu araba tamamen dolu. - This car is fully loaded.

Tom silahın dolu olduğunu bilmiyordu. - Tom didn't know the gun was loaded.

afflicted
üzülmüş
afflicted
{s} uğramış
afflicted
{s} üzgün
afflicted
{s} sarsılmış
afflicted
{s} dertli
afflicted
{s} tutulmuş
loaded
{s} hileli (zar)
loaded
{s} argo zengin, yüklü
loaded
hileli/yüklü
Немецкий Язык - Английский Язык
afflicted
stressed
loaded
es belastete
it weighed down