Please wait for thirty minutes.
- Lütfen otuz dakika bekleyin.
Hey you! Please wait.
- Hey siz! Lütfen bekleyin.
Wait till the soup warms.
- Çorba ısınıncaya kadar bekleyin.
Please wait for thirty minutes.
- Lütfen otuz dakika bekleyin.
Did that hotel meet your expectations?
- Otel beklentilerini karşıladı mı?
Don't expect too much.
- Çok fazla şey bekleme.
Can you hold on a little longer?
- Biraz daha bekler misiniz?
Hold on a minute, please.
- Bir dakika bekle,lütfen.
Hang on a minute. There's quite a few black chess pieces over there.
- Biraz bekleyin. Orada fazlasıyla siyah satranç taşı var.
We're a bit busy at the moment. Can you hang on a minute?
- Şu anda biraz meşgulüz. Bir dakika bekleyebilir misiniz?
Carlos waited a moment.
- Carlos bir müddet bekledi.
You shouldn't wait here.
- Burada beklememen gerekir.
The math homework proved to be easier than I had expected.
- Matematik ev ödevi beklediğimden daha kolay çıktı.
The garden was larger than I had expected.
- Bahçe beklediğimden daha büyüktü.
Tom put the key in the lock and paused a moment before he turned it.
- Tom anahtarı kilide taktı ve onu çevirmeden önce bir süre bekledi.
Tom hit the pause button.
- Tom bekletme butonuna bastı.
We men are used to waiting for the women.
- Biz, erkekler kadınları beklemeye alışığız.
There were five patients in the waiting room.
- Bekleme salonunda beş hasta vardı.
Tom is in jail, awaiting trial.
- Tom duruşmayı beklerken hapistedir.
Maria awaited him, but he did not come.
- Maria onu bekledi ama o gelmedi.
We need to bide our time.
- Zamanımızı beklemeliyiz.
We just need to bide our time.
- Sadece uygun zamanı beklemeliyiz.
Please wait for me at the station.
- Lütfen beni istasyonda bekleyin.
Please wait for thirty minutes.
- Lütfen yarım saat bekle.
Maria awaited him, but he did not come.
- Maria onu bekledi ama o gelmedi.
Tom told me he had nothing to look forward to.
- Tom bana sabırsızlıkla beklediği bir şeyi olmadığını söyledi.
We always look forward to Tom's annual visit.
- Tom'un yıllık ziyaretini her zaman sabırsızlıkla bekleriz.