Hatırladığım kadarıyla, Tom'un evi ana yoldan biraz daha uzak.
- As I recall, Tom's house is a little farther in from the main road.
Okul istasyondan daha uzaktır.
- The school is farther than the station.
Kuzey kutup bölgesindeki sıcaklıklar uzak güneydeki sıcaklıklardan 2 ila 3 kat daha hızlı artıyor.
- Temperatures in the Arctic are rising 2 to 3 times faster than temperatures farther south.
Onlar yangından uzaklaştılar.
- They moved farther away from the fire.
Daha ileriye gidemeyecek kadar çok yorgundu.
- He was too tired to walk any farther.
Daha ileri yürüyemem.
- I can't walk any farther.
Daha ileriye gidemeyecek kadar çok yorgundu.
- He was too tired to walk any farther.