Bir gece daha kalmak istiyorum. Mümkün mü?
- I'd like to stay one more night. Is that possible?
Bu iyi bir kitaptır ama şu daha iyidir.
- This is a good book, but that one is better.
Eski tekerlekleri yenisiyle değiştir.
- Replace the old tires with new ones.
Tek yazılması gereken iki kelimeyi, iki ayrı kelime olarak yazmak Norveç'te büyük bir problemdir.
- Writing two separate words when it should be written as one is a big problem in Norway.
Hayallerimden biri İzlandaca öğrenmek.
- One of my dreams is to learn Icelandic.
Manchester United, hem Premier League'de hem de İngiltere'de en başarılı takımlardan biridir.
- Manchester United is one of the most successful teams in both the Premier League and England.
Birisi o birahanede fazla müzik dinlemez.
- One won’t hear much music in that pub.
Birisi kötü kelimeler söylememeli.
- One should not say bad words.
Hiç kimse beni anlamıyor.
- No one understands me.
Onu hiç kimse anlamıyor.
- No one understands that.
Saatimi kaybettim, bu yüzden bir tane almak zorundayım.
- I lost my watch, so I have to buy one.
Ben bir araba istiyorum, ama bir tane satın almak için hiç param yok.
- I want a car, but I have no money to buy one.
Biz bu konuda hepimiz aynı fikirdeyiz.
- We are all one on that point.
İki insan her zaman aynı görüşe sahipse, bunlardan biri gereksizdir.
- If two men always have the same opinion, one of them is unnecessary.
Her birimiz elinden geleni yapmalı.
- Each one of us should do his best.
Onların her birine bin yen verdim.
- I gave them one thousand yen each.
Onun içinde iki kişi vardı, onun kız öğrencilerinden birisi ve genç bir adam.
- There were two people in it, one of her girl students and a young man.
Hiç kimse bu adamlara hakaret etmek istemedi.
- No one wanted to insult these men.
Bu, bir kişi için küçük bir adımdır ama insanlık için dev bir sıçramadır.
- That's one small step for a man, one giant leap for mankind.
Küçük kız kardeşim ve ben çok fazla kovalamaca oynardık. Birbirimizi kovalardık ve kovalayan kişi kovalanana dokunmaya çalışır ve ona Sen ebesin! diye seslenirdi.
- My little sister and I used to play tag a lot. We would chase each other, and the one chasing would try to tag the one being chased and yell: You're it!
My aunt used to say, One day is just like the other..