İşe arabayla giderim.
- Ich fahre mit dem Auto zur Arbeit.
İşe gitmek istemiyorum.
- Ich will nicht zur Arbeit.
Ne kadar uzun sürerse sürsün, bu işi bitireceğim.
- Egal wie lange es auch dauert, ich werde diese Arbeit zu Ende bringen.
İşimi öğlen yemeğinden önce bitirmek istiyorum.
- Ich will meine Arbeit vor dem Mittagessen beenden.
Daha bitiremedin mi işini?
- Hast du deine Arbeit noch nicht beenden können?
Tom işini seviyor mu?
- Gefällt Tom seine Arbeit?
Tom'u çalışırken gördüm.
- I've seen Tom at work.
Tom bugün çalışırken kendini incitti.
- Tom injured himself at work today.
Babam şimdi hastanede iş başında.
- My father is now at work at the hospital.
Tom ve Mary her ikisi de iş başında.
- Tom and Mary are both at work.
İşte daha az ve evde daha çok zaman geçirmek istiyorum.
- I'd like to spend less time at work and more time at home.
Evde mi yoksa işte mi daha fazla zaman harcarsın?
- Do you spend more time at home or at work?
Every time I went to see him, I found him at work.
- Immer wenn ich ihn besuchte, traf ich ihn bei der Arbeit an.
Tom had an accident at work.
- Tom hatte einen Unfall bei der Arbeit.