beherbergen

listen to the pronunciation of beherbergen
Немецкий Язык - Турецкий язык
{bı'herbergın} misafir etmek, barındırmak
barındırmak, ağırlamak, misafir etmek
v. bı'herbergın misafir etmek, barındırmak
barındırmak
Английский Язык - Турецкий язык

Определение beherbergen в Английский Язык Турецкий язык словарь

house
{i} konut

Onlar bir sosyal konutta yaşıyorlar. - They live in a council house.

Son ev Tom'un konutuydu. - The last house was Tom's residence.

house
{f} -de bulunmak
house
{i} meclis

Meclis dış yardım bütçesini kesti. - The House cut the budget for foreign aid.

Meclis otuz üç kez oylama yaptı. - The House voted thirty-three times.

hosting
konakçılık
hosting
evsahipliği

Brezlya Olimpiyat oyunlarına evsahipliği yapıyor. - Brazil is hosting the Olympic Games.

house
(Ticaret) banka binası
house
(Ticaret) ticaretevi
house
{i} hane

Binlerce haneye elektrik sağlayacak kadar güneş paneli kuruldu. - Enough solar panels have been installed to provide electricity to thousands of households.

Toplam hane halkı geliriniz nedir? - What's your total household income?

house
kamara

İngiliz Parlamentosu, Avam Kamarası ve Lordlar Kamarasına bölünmüştür. - The British Parliament is divided into the House of Commons and the House of Lords.

house
ev halkı

Benim ev halkımın 5 üyesi vardır. - There are 5 members of my household

Tom ev halkının bir parçasıydı. - Tom was part of our household.

house
{i} tiyatro
house
{f} barındırmak
house
siper altına almak
house
yerleştirmek
house
(Tıp) derin
house
{i} gen. b.h. hanedan
house
{f} ev sağlamak
house
{i} gösteri

Ev bakımsızlık belirtileri gösteriyor. - The house shows signs of neglect.

Tom Mary'ye evinin bazı resimlerini gösteriyor. - Tom showed Mary some pictures of his house.

house
barınmak