Cinsel taciz iş yerinde ciddi bir sorun olabilir.
- Sexual harassment can be a serious problem in the workplace.
Yerinde olsam, muhtemelen aynı şeyi yapardım.
- In your position, I'd probably have done the same thing.
Hava kirliliğini önlemek için tedbirler almalıyız.
- We have to take steps to prevent air pollution.
Hava kirliliğini önlemek için önlemler almalıyız.
- We have to take steps to prevent air pollution.
Senin vergi öncesi gelirin nedir?
- What's your pre-tax income?
İslam öncesi Araplar göçebeydiler.
- The pre-Islamic Arabs were nomads.
O önceden kesilmiş domuz filetosu aldı.
- He bought the pre-cut pork loin.
O iki gün önceden vardı.
- He arrived two days previously.
Boynun bir önceki yılda kalınlaştı mı?
- Has your neck thickened during the previous year?
Tom Mary'nin evlilik öncesi anlaşmayı imzalamasını istedi.
- Tom wanted Mary to sign a prenuptial agreement.
Tarih öncesi heykelcilik çok farklı şekillerde yorumlanmış.
- Prehistoric figurines have been interpreted in many different ways.
Biz önceden aperatifleri hazırladık.
- We prepared snacks beforehand.
Hegel'le aynı şekilde, Panovsky'nin diyalektik kavramı tarihe önceden belirlenmiş bir rotayı izlettirir.
- In the same way as Hegel, Panovsky's notion of the dialectic makes history follow a predetermined course.
Onunla önceki gün tanıştım.
- I met him on the previous day.
Önceki hayatınızda kim olabileceğinizi öğrenmek için aşağıdaki formu doldurunuz.
- Complete the following form to know who you could have been in a previous life.