Sen gitmeden önce seni görmek istiyorum.
- I want to see you before you go.
Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemeliyim.
- Before going to study in Paris, I must brush up on my French.
Evvelki gün Amerika'ya yola çıktı.
- She left for America the day before yesterday.
Tom evvelki gün müzede bazı ilginç kılıçlar gördü.
- Tom saw some interesting swords at the museum the day before yesterday.
Ben daha önce böyle güzel bir kız hiç görmemiştim.
- I had never seen such a beautiful girl before.
Filmi daha önce gördüğüm için televizyonu kapattım.
- I turned off the TV because I had seen the movie before.
John mesleğini ailesinden daha önde tutar.
- John puts his career before his family.
Seninle daha önce karşılaştığımı düşünüyorum.
- I think I've met you before.
Daha önce o kızla karşılaştım.
- I've met that girl before.
Kaza, önceki gün oldu.
- The accident happened the day before yesterday.
Önceki gün, seni bir striptiz kulübünde gördüm.
- I saw you in the strip club the day before yesterday.
Evvelce sarhoş oldum; daha da çok olacak gibiyim.
- I've been drunk before and likely will get drunk many more times.
Tom yarış öncesi gergindi.
- Tom was nervous before the race.
Fırtına öncesi sessizlikti.
- It was the calm before the storm.
Kapının önünde genç bir adam şarkı söylüyor.
- A young man is singing before the door.
Düzinelerce insan istasyonun önünde toplandı.
- Dozens of people gathered before the station.
Sana önceden bildireceğim.
- I'll let you know beforehand.
Biz önceden aperatifleri hazırladık.
- We prepared snacks beforehand.
O, efendisinin öfkesi karşısında geri çekildi.
- He recoiled before his master's anger.
Sami, çocuklarının ihtiyaçlarını kendi ihtiyaçlarının önüne koydu.
- Sami put the needs of his children before his own needs.
Evlilik teklif etmeden önce düğün planlamak arabayı atın önüne koymaktır.
- Planning the wedding before proposing is putting the cart before the horse.
Bizim başkanımız şimdi eskiden olduğu kadar popüler değil.
- Our president is not as popular now, as he was before.
Eskiden kahvaltıdan önce yürüyüş yapardım.
- I used to take a walk before breakfast.
O, çok geçmeden tövbe etti.
- He came to repent before long.
Umarım otobüs çok geçmeden gelir.
- I hope the bus will come before long.
Uzay teleskobu bize evreni tanımada öncesinden çok daha fazla yardım edecek.
- The space telescope will help us know the universe much better than before.
Vardiyamın öncesinde sadece bir saatim var.
- I only have an hour before my shift.
New York'tan gelen gemi çok geçmeden gelecek.
- The ship from New York will arrive before long.
Bahar çok geçmeden burada olacak.
- Spring will be here before long.
Sıfır birden önce gelen şeydir.
- Zero is what comes before one.
Sıfır birden önce gelir.
- Zero comes before one.
Betty öğleden önce gelebilecek.
- Betty will be able to come before noon.
Ailen kariyerinden önce gelmeli.
- Your family should come before your career.
Bir gün önce aldığım saati kaybettim.
- I lost the watch I had bought the day before.
George Washington bir gün önce geldi.
- George Washington arrived the day before.
More than ever before, consumers are desiring for ‘greener’ products.
Scars have been with us since well before the first man cut his finger on a flint knife.
rfhtfghfg.
An entrepreneur puts market share and profit before quality, an amateur intrinsic qualities before economical considerations.
He stood before me.
The period before us looks grim because of the economical crisis.
In alphabetical order, cat comes before dog, canine before feline.
I've never done this before.
The case laid before the panel aroused nothing but ridicule.
He died previous to my arrival.
- He died before I arrived.
I think you should finish mowing the lawn before dark.
You have to be careful in that area. They'll have your wallet before you can say Jack Robinson.
The meeting may be peaceful now, but this is only the calm before the storm.
Mr. Schumer said that the idea of agreeing to a date for a vote before the committee had held hearings was to put the cart before horse..
Just because you did well in your exams doesn't mean you can stop working. Pride comes before a fall.
... before we knew whether this was a spontaneous demonstration, or actually whether it was ...
... BEFORE THIS CONVERSATION GOES ANY FURTHER, ...