beerdigte

listen to the pronunciation of beerdigte
Английский Язык - Турецкий язык

Определение beerdigte в Английский Язык Турецкий язык словарь

buried
{s} gömülü

Onun külleri burada gömülüdür. - His ashes are buried here.

Gömülü hazineyi arıyorduk. - We were looking for buried treasure.

buried
gömülmüş

Onların Park caddesindeki bir evin bodrumunda gömülmüş bir iskelet bulduklarını duydum. - I heard they found a skeleton buried in the basement of a house on Park Street.

Sami çok tenha bir yere gömülmüştü. - Sami was buried in a very secluded place.

buried
gömülmek

Nasıl gömülmek istediğini yazdı. - He wrote how he wished to be buried.

Öldüğümde onun yanına gömülmek istiyorum. - When I die, I want to be buried next to her.

buried
gömük
buried
yatmak
entombed
gömülmüş
buried
göm

O, biricik oğlunu gömdü. - She has buried her only son.

Onlar onu mezarına gömdüler. - They buried him in his grave.

intered
gömüldü
buried
gömmek
buried
{s} örtülü
Немецкий Язык - Английский Язык
intered
sepulchred
laid to rest
inearthed
inhumed
buried
entombed
ensepulchred
consigned to the grave