Onun çok sevimli olan bir kızı var.
- He has a daughter who is very pretty.
Sevimli olan bir kızı var.
- He has a daughter who is pretty.
O oldukça güzel söyledi.
- She sang pretty well.
Park oldukça büyüktür; Çok sayıda ağaçları ve çok sayıda çiçekleri vardır.
- This park is pretty big; it has a lot of trees and many flowers.
Şiddeti güzelleştirmeyin!
- Do not prettify the violence!
Tom epeyce zengin, değil mi?
- Tom is pretty rich, isn't he?
Tom'un bize inanmadığından epeyce eminim.
- I'm pretty sure Tom doesn't believe us.