bear, suffer, tolerate

listen to the pronunciation of bear, suffer, tolerate
Английский Язык - Турецкий язык

Определение bear, suffer, tolerate в Английский Язык Турецкий язык словарь

brook
{i} dere

Biz de derede altın bulmadık. - We haven't found gold in the brook either.

Benim köyümde, bir dere üzerinde küçük, dar bir yaya köprüsü vardır. - In my village, there is a small, narrow footbridge over a brook.

brook
su
brook
(Coğrafya) akarca
brook
kabul etmek
brook
tahammül etmek
brook
dayanmak
brook
{f} çekmek
brook
dayan/kabul et
brook
izin vermek
brook
{f} kaldırmak
brook
Veronica beccabunga brookweedsu sıçan kuyruğuSamolus
brook
ırmak küçük nehir
brook
{f} katlanmak
brook
(isim) dere, çay, ırmak
brook
{i} çay, ırmak
brook
{i} çay
Английский Язык - Английский Язык
{f} brook
bear, suffer, tolerate
Избранное