O, antlaşma yazılı olarak onaylanmalı dedi.
- He said the treaty must be approved as written.
Tahtada yazılı olan benim adımdı.
- Written on the blackboard was my name.
Onun konuşmalarının hepsi diğer insanlar tarafından yazılmaktadır.
- Her speeches are all written by other people.
Benim konuşmalarımın hepsi başkaları tarafından yazılmaktadır.
- My speeches are all written by other people.
Bütün cevaplar talimatlara göre yazılmalıdır.
- All answers must be written according to the instructions.
Esperanto, 28 harfli alfabe ile fonetik olarak yazılır.
- Esperanto is written phonetically with an alphabet of 28 letters.
Kitap, İspanyolca olarak yazılmış.
- The book is written in Spanish.
Taslak elle yazılmıştı.
- The manuscript had been written out by hand.
I can speak Japanese fairly well, but I have no understanding whatsoever of written Japanese.
... that describes our common humanity. It’s a code that’s written in four letters, ATC ...
... You've just written the prescription for yourself. ...