Bütün gece ayakta olmak istemiyorum.
- I don't want to be up all night.
6.30'a kadar ayakta olmak zorundayım.
- I have to be up by 6:30.
Kaybı telafi etmek için her şeyi yapmaya hazırım.
- I am ready to do anything to make up for the loss.
Mum ışığı yanında akşam yemeği hazırlama yerine o, eBay'da açık artırma için erkek arkadaşını satışa sundu.
- Instead of preparing a dinner by candlelight, she put her boyfriend up for auction on eBay.
My car is up for sale.
Are you up for a trip to the library today?.