Çalınan çantasını bulmak ona sürpriz oldu.
- He was surprised to find his stolen bag.
Onlar çalınan parayı buldular.
- They found the stolen money.
Sami'nin şeyleri çalınmıştı.
- Sami's items were stolen.
Tom çalınmış gitarı yatağının altına sakladı.
- Tom hid the stolen guitar under his bed.
Polis, neredeyse bir aydır çalınan eşyaları arıyor.
- The police have been searching for the stolen goods for almost a month.
Cüzdanım dün çalındı.
- My wallet was stolen yesterday.
... My wallet was stolen. ...
... NOTHING TASTES BETTER THAN SOMETHING STOLEN FROM A BABY. ...