Tom için üzülmekten kendimi alamıyorum. - I can't help feeling sorry for Tom.
Tom için üzülmekten kendimi alamıyorum.
I can't help feeling sorry for Tom.
Onun için üzülmekten başka bir şey yapamıyorum. - I cannot but feel sorry for him.
Onun için üzülmekten başka bir şey yapamıyorum.
I cannot but feel sorry for him.