Çözülmesi gereken başlıca üç sorunumuz var.
- We've got three major problems that need to be solved.
Bu sorunun hala çözülmesi gerekiyor.
- This problem still needs to be solved.
Bu benim problemi nasıl çözdüğümdür.
- This is how I solved the problem.
Benim iki saat uğraştığım problemi beş dakikada çözdü.
- He solved the problem in five minutes that I had struggled with for two hours.
Bu çözülmüş bir sorun.
- That's one problem solved.
Kebap cinayetleri çözülmüş görünüyor.
- The kebab murders appear to be solved.
... >>Marissa Mayer: That solved that problem. ...
... They hadn't solved their monetization problem. ...