1. That car is sold.
2. I am sold and going to buy it.
Ben gerçekten Tom'un konserine gitmek istiyordum ama onun hepsi satılmıştı.
- I really wanted to go to Tom's concert, but it was sold out.
Amerika'da tereyağı paund'la satılmaktadır.
- Butter is sold by the pound in the USA.
Tuz ağırlıkla satılmaktadır.
- Salt is sold by weight.
Bu şu anda satılan en iyi amplifikatör.
- This is the best amp currently being sold.
Montmartre satılan karikatürler iyi kalitededir.
- The caricatures that are sold in Montmartre are of good quality.
Domatesler Paund ile satılır.
- Tomatoes are sold by the pound.
Evi avantajlı şekilde sattım.
- I sold the house to advantage.
Savaş bittiğinde, birkaç asker eve döndü.
- When the war was finished, few soldiers returned home.
Elmalar satılarak bitti!
- Apples have sold-out!
... YOU SOLD US OUT FOR A NEW TOILET. ...
... I didn't realize they sold so few cars in that segment. ...