İhtiyaç duyulan şey daha fazla zaman.
- What is needed is more time.
Yapılmasına ihtiyaç duyulan her şeyi yaptım.
- I've done everything that needed to be done.
Annem bana ihtiyaç duyduğum tüm sevgiyi verdi.
- My mother gave me all the love I needed.
Kalıp yardımcı olmak istiyorum ama bana başka bir yerde ihtiyaç duyuluyor.
- I'd like to stay and help, but I'm needed elsewhere.
Tom Mary'ye bilmesi gereken her şeyi söyledi.
- Tom told Mary everything she needed to know.
Tom yapması gereken işi daha önce bitirdi.
- Tom has already finished the work that he needed to do.
... is that we needed to take our scarce resources and make ...
... and she knew how to make those parts she just needed ...