Kart oynayarak zaman öldürdük.
- We killed time by playing cards.
Onlar Güneş Tanrısı'nı mutlu etmek için her gün bir lama öldürdü.
- Every day they killed a llama to make the Sun God happy.
Öldürülmek istemiyorum.
- I don't want to be killed.
Hayvanlar öldürülmek zorundaydı.
- The animals had to be killed.
... killed, or I'd be exiled. ...
... he killed by Sterling re: come on we've been through this ...