Ben parçamı söyledim ve artık dahil olmak istemiyorum.
- I've said my piece and I don't want to be involved anymore.
Tom dahil olmaktan korkuyor.
- Tom is afraid to get involved.
where interpersonal relationships are involved - ...kişilerarası ilişkiler işin içine girdiğinde.
Ben hızlı okuma kursu aldım ve yirmi dakika içinde Savaş ve Barışı okudum. Bu Rusya'yı içeriyor.
- I took a speed-reading course and read War and Peace in twenty minutes. It involves Russia.
Hisse senetlerine yatırım yapmak risk içerir.
- Investing in stocks involves risk.
Tom'un olanlara karışmış olabileceğini düşünüyorum.
- I think Tom might be involved in what happened.
O cinayet davasına karışmış gibi görünüyor.
- She seems to be involved in that murder case.
Seni karıştırmak istemedim.
- I didn't mean to involve you.
Üzgünüm, Tom, seni karıştırmak istemedim.
- Sorry, Tom, I didn't want to get you involved.
... it does not involve any new bureaucratic program to join across the country ...
... involve better understanding ideas, putting forth ideas, urging one’s own ideas while ...