Trafik ışıkları trafiği yönlendirmek için kullanılır.
- Traffic lights are used to direct traffic.
Sami bir film yönetmek istiyordu.
- Sami wanted to direct a film.
O bir direkt uçuş mu?
- Is it a direct flight?
Tom Boston'a direkt uçuş aldı.
- Tom took a direct flight to Boston.
Bu binanın sorumlusu kimdir?
- Who is in charge of this building?
Bundan ben sorumluyum.
- I am in charge of this.
Tom'un kötü bir yön kestirme yeteneği var.
- Tom has a poor sense of direction.
Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir.
- Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.
Çıplak gözle ya da dürbün ya da teleskop gibi herhangi bir aletle doğrudan doğruya güneşe bakmamalısın.
- You should never look directly at the Sun with the naked eye or through any instrument such as binoculars or a telescope.
O, bu konuda açıktır.
- He is very direct about it.
İmalatçının açıklamasına göre, her on yılda bir değiştirilmeli.
- According to the manufacturer's directions, tires should be changed every 10 years.
Bu şirkette çalışan kadınlardan yükümlü olacaksın.
- You'll be in charge of the women working in this factory.
Bir kaptan, gemisinden ve ekibinden yükümlüdür.
- A captain is in charge of his ship and its crew.
... charge of what's running on it, at least as between you and corporations, or you and the ...
... But we are not in charge of maintaining or trying to build ...