be false to; be dishonest with

listen to the pronunciation of be false to; be dishonest with
Английский Язык - Турецкий язык

Определение be false to; be dishonest with в Английский Язык Турецкий язык словарь

deceive
aldatmak

Seni aldatmak istemedim. - I didn't mean to deceive you.

Sizi temin ederim ki sizi aldatmak niyetinde değildim. - I assure you I didn't intend to deceive you.

deceive
{f} kandırmak

Sence çocukları kandırmak kolay mıdır? - Do you think it is easy to deceive children?

Asla seni kandırmak istemedim. - I never wanted to deceive you.

deceive
göz boyamak
deceive
{f} kafese koymak
deceive
kazıklamak
cozen
kandırmak
cozen
aldatmak
deceive
aldat

Ben aldatılmış olduğum sonucuna vardım. - I came to the conclusion that I had been deceived.

Beni en çok kızdıran aldatılmış olmamdı. - What bugged me most was having been deceived.

cozen
{f} aklını çelmek
cozen
cozenage dolandırıcılık
cozen
{f} zorlamak
cozen
{f} dolandırmak
cozen
{f} koparmak
cozen
cozen kandır
deceive
{f} kaybetmek
deceive
{f} yutturmak
deceive
{f} yitirmek
deceive
{f} faka bastırmak
Английский Язык - Английский Язык
lead on
cozen
delude
deceive
be false to; be dishonest with
Избранное