Tom kendinden emindi.
- Tom used to be confident.
Nasıl bu kadar kendinden emin olabiliyorsun?
- How can you be so confident?
Mary kendine güvenen ve bağımsızdır.
- Mary is confident and independent.
Biz oldukça kendine güvenendik.
- We were pretty confident.
Tenis maçını kazanacağımdan eminim.
- I'm confident that I'll win the tennis match.
Emin görünüyordu fakat onun iç duyguları tamamen farklıydı.
- He looked confident but his inner feelings were quite different.
Artık gerçekten güvenli hissediyorum.
- I'm feeling really confident now.
Çok güvenli hissetmiyorum.
- I don't feel very confident.
... then surely a strong and confident American negotiate with less powerful ...
... And so I am extraordinarily confident about America's ...