Onlar sonuçları analiz etti.
- They analyzed the results.
Mary sonuçları analiz etti.
- Mary has analyzed the results.
Bir uzman arabada bulunan kumaşı analiz etti.
- An expert analyzed the fabric found in the car.
Eğitimin zorunlu karakteri çocukların içinde öğrenme arzusu geliştirmek için çeşitli şekillerde çalışmaya adanmış işlerin çokluğunda nadiren analiz edilir.
- The mandatory character of schooling is rarely analyzed in the multitude of works dedicated to the study of the various ways to develop within children the desire to learn.
Mary sonuçları analiz etti.
- Mary has analyzed the results.
Ben sıvıyı analiz ettim.
- I've analyzed the liquid.
... which can be analyzed by the community with the experiences ...