Uzun süredir seni görmedim.
- I haven't seen you for ages.
Eski arkadaşlarımdan biri uzun süredir ilk defa beni ziyaret etti.
- An old friend of mine dropped in on me for the first time in ages.
Uzun zamandır bir erkek arkadaşım yok.
- I haven't had a boyfriend in ages.
Uzun zamandır o espriyi duymadım.
- I haven't heard that joke in ages.
25 ve 54 yaşları arasındaki erkekler ve kadınlar en stresli yaşamlara sahiptir.
- Men and women between the ages of 25 and 54 have the most stressful lives.
İki çocuğun yaşları toplandığında babalarınkine eşit oluyordu.
- The ages of the two children put together was equivalent to that of their father.
... are healthier at older ages. That’s the result of investment in education in youth. ...
... ages are for fighting, you can see that the potential military force in the developing ...