The women of France are beautiful.
- Fransa'nın bayanları güzeldir.
Do you have problems understanding what women and children say to you?
- Bayanların ve çocukların sana ne dediklerini anlamada sorunların mı var?
They made a fool of him in the presence of ladies.
- Bayanların huzurunda onu aptal yerine koydular.
Ladies and gentlemen, I would like you to listen to my opinion.
- Baylar bayanlar, görüşüme kulak vermenizi istiyorum.
The boy, upon seeing a butterfly, proceeded to run after it, provoking the anger of his mother, who had ordered him to stay quiet while she gossiped with the lady next door.
- Çocuk kelebeği gördüğünde, onu kovalamaya girişti, bitişikteki bayanla sohbet ederken ona sessiz kalmasını söyleyen annesini kızdırdı.
The lady, whom you talked to, is my sister.
- Konuştuğun bayan benim kız kardeşimdir.
She is another Madame Curie.
- O başka bir Bayan Curie.
At your service, madam!
- Hizmetinizdeyim, bayan!
I will marry a beautiful Estonian woman.
- Güzel bir Estonyalı bayanla evleneceğim.
This letter is to the old woman.
- Bu mektup yaşlı bayanadır.
I know that my Chinese female friends enjoy my disciplining them.
- Çinli bayan arkadaşlarımın onları disipline sokmamdan hoşlandıklarını biliyorum.
Since 1990, eleven female students received the award.
- 1990'dan beri, on bir bayan öğrenci ödülü aldı.
Mrs. Davis was anything but a perfect wife.
- Bayan Davis sadece mükemmel bir eşti.
An ugly wife is a good fence around the garden.
- Çirkin bir bayan eş bahçenin etrafındaki iyi bir çit gibidir.
Miss White is liked by everyone.
- Bayan White herkes tarafından sevilir.
Do you know how old Miss Nakano is?
- Bayan Nakano'nun kaç yaşında olduğunu biliyor musun?
She is another Madame Curie.
- O başka bir Bayan Curie.
Michael is a man's name but Michelle is a lady's name.
- Michael bir erkek adıdır ama Michelle bir bayan adıdır.
The lady's behaviour was always dignified.
- Bayanın davranışı her zaman onurluydu.