There are very beautiful women.
- Çok güzel bayanlar var.
The women of France are beautiful.
- Fransa'nın bayanları güzeldir.
Where is the ladies' room?
- Bayanların odası nerede?
Ladies and gentlemen, I would like you to listen to my opinion.
- Baylar bayanlar, görüşüme kulak vermenizi istiyorum.
Don't get sassy with me young lady!
- Bana sırnaşmayın genç bayan!
The lady is now drinking water.
- Bayan şimdi su içiyor.
I'm sorry, madam. There must be some mistake.
- Üzgünüm bayan. Bir hata olmalı.
She is another Madame Curie.
- O başka bir Bayan Curie.
I will marry a beautiful Estonian woman.
- Güzel bir Estonyalı bayanla evleneceğim.
This letter is to the old woman.
- Bu mektup yaşlı bayanadır.
Since 1990, eleven female students received the award.
- 1990'dan beri, on bir bayan öğrenci ödülü aldı.
I don't understand why a video of two female singers kissing is getting so much attention.
- Öpüşen iki bayan şarkıcının bir videosunun neden bu kadar ilgi çektiğini anlamıyorum.
My wife sings in the ladies' choir.
- Karım bayanlar korosunda şarkı söylüyor.
Mrs. Davis was anything but a perfect wife.
- Bayan Davis sadece mükemmel bir eşti.
Do you know how old Miss Nakano is?
- Bayan Nakano'nun kaç yaşında olduğunu biliyor musun?
Miss White is liked by everyone.
- Bayan White herkes tarafından sevilir.
She is another Madame Curie.
- O başka bir Bayan Curie.
The lady's funeral was held at the local church.
- Bayanın cenazesi yerel kilisede düzenlendi.
The lady's behaviour was always dignified.
- Bayanın davranışı her zaman onurluydu.