The lady, whom you talked to, is my sister.
- Konuştuğun bayan benim kız kardeşimdir.
Don't get sassy with me young lady!
- Bana sırnaşmayın genç bayan!
She is another Madame Curie.
- O başka bir Bayan Curie.
There is a madam here.
- Burada bir bayan var.
I will marry a beautiful Estonian woman.
- Güzel bir Estonyalı bayanla evleneceğim.
I am married to a Polish woman.
- Polonyalı bir bayanla evlendim.
I know that my Chinese female friends enjoy my disciplining them.
- Çinli bayan arkadaşlarımın onları disipline sokmamdan hoşlandıklarını biliyorum.
Who's your favorite female rapper?
- Favori bayan repçin kim?
My wife sings in the ladies' choir.
- Karım bayanlar korosunda şarkı söylüyor.
My wife Lidia is a beautiful, clever woman.
- Eşim Lidia güzel, akıllı bir bayandır.
She is another Madame Curie.
- O başka bir Bayan Curie.
The lady's behaviour was always dignified.
- Bayanın davranışı her zaman onurluydu.
The lady's funeral was held at the local church.
- Bayanın cenazesi yerel kilisede düzenlendi.
Miss Thomas teaches us history.
- Bayan Thomas bize tarih öğretiyor.
Miss White is liked by everyone.
- Bayan White herkes tarafından sevilir.
It's customary for waiters and waitresses to introduce themselves using only their first names.
- Bay ve bayan garsonların ilk isimlerini kullanarak kendilerini tanıtması gelenekseldir.
Have you ever hired a maid?
- Hiç bir bayan hizmetçiyi işe aldın mı?
The 2011 Women's Soccer World Cup will end in Frankfurt, Germany.
- 2011 Bayanlar Futbol Dünya Kupası, Almanya'nın Frankfurt şehrinde sona erecek.
There are very beautiful women.
- Çok güzel bayanlar var.
Ladies and gentlemen, due to an accident at the airport, our arrival will be delayed.
- Bayanlar baylar, havaalanındaki bir kaza sebebiyle varışımız gecikecek.
Where is the ladies' room?
- Bayanların odası nerede?