The plague came from the swamp.
- Veba bataklıktan geldi.
Tom's body was found in the swamp.
- Tom'un cesedi bataklıkta bulundu.
The marsh is knee-deep.
- Bataklık diz boyudur.
They got through the marsh.
- Onlar bataklıktan geçtiler.
Tom pulled Mary out of the quicksand.
- Tom Mary'yi bataklıktan çıkardı.
You can't build buildings on swampy land.
- Bataklık arazi üzerinde binalar yapamazsın.