Tom couldn't even answer the simple questions.
- Tom basit sorulara bile cevap veremedi.
He couldn't do even simple arithmetic.
- O, basit aritmetiği bile yapamadı.
This book is so easy that a child can read it.
- Bu kitap bir çocuğun okuyabileceği kadar çok basittir.
This English novel is not easy enough for you to read in a week.
- Bu İngilizce roman, bir haftada okunacak kadar basit değil.
The method was crude, but very effective.
- Yöntem basit ama çok etkiliydi.
Tom said something crude about the way Mary was dressed.
- Tom Mary'nin giyinme tarzı hakkında basit bir şey söyledi.
Digital cameras aren't as good as rudimentary cameras.
- Dijital fotoğraf makineleri basit kameralar kadar iyi değildir.
Image Viewer is an image viewing software. This software is a very small program. This software has basic functions only. This is translatable by Tatoeba Project users.
- Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir.
Image Viewer is an image viewing software. This software is a very small program. This software has basic functions only. This is translatable by Tatoeba Project users.
- Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir.
It's basically quite simple.
- Bu aslında oldukça basit.
That's a pretty straightforward question.
- Bu oldukça basit bir soru.
Now that was a simplistic answer.
- Şimdi bu basit bir cevaptı.
He gives plain, simple explanations.
- Sade, basit açıklamalar yapar.
Mary wore a plain white dress.
- Mary basit bir beyaz elbise giydi.
Fadil got away with murder. Plain and simple.
- Fadıl cinayetten ceza almadı. Sade ve basit.
Tom ate plain and simple food.
- Tom, sade ve basit bir yemek yedi.
Everything was simpler in those days.
- O günlerde her şey daha basitti.
That makes everything simpler.
- Bu her şeyi daha basit yapar.
Esperanto is much simpler than Interlingua.
- Esperanto Interlinguadan çok daha basit.
That makes everything simpler.
- Bu her şeyi daha basit yapar.